|
Tweet |
Uşak'ta Elmalıdere mahallesinde doğulu vatandaşlarımızın katkıları ile "Doğu Serhat Derneği" tarafından arazisi alınan mezazr yeri için isim başvurusu yapıldı. Mezarlığın ismini kürt Sosyolog, yazar ve şair, aynı zamanda Yesevi tarikatının kurucusu olan Ahmed-i Hânî (Kürtçe: Ehmedê) koymak isteyen doğu serhat derneğine Uşak belediye meclisi tarafından RED cevabı verildi. Red cevabının verilmesinde Chp li meclis üyelerinin etkili olduğu ve verilecek bu isme karşı çıktıklarıda gelen bilgiler arasında.
.jpg)
Mezarlık isminin Ahmed-i Xani olarak geçmesine gelen red cevabının ardından bilhassa doğulu vatandaşlarımız ve Doğu Serhat Derneği karara büyük tepki gösterdi. Karara tepki gösteren isimlerden bir diğeri olan Elmalıdere muhtarı Mehmet Yaşar ise "Bu böyle kalmayacak, alınan karar için elimizden gelen her şeyi yapacağız ve bu davadan vazgeçmeyeceğiz." sözleri ile karara tepki gösterdi.
Doğu serhat derneği ise alınan bu kararla ilgili olarak bir basın açıklaması yayınladı. Doğu serhat derneği basın açıklamasında şu sözlere yer verdi;
Uşak’ta yeni mezarlığa verilen Ahmed-i Xani isminin belediye meclisi tarafından reddedilmesi, sadece bir tabela meselesi değildir. Bu karar, kültürel hafızamıza, ortak değerlerimize ve tarihsel saygımıza yakışmayan talihsiz bir adımdır.
Ahmed-i Xani, yüzyıllardır bu coğrafyanın fikrî zenginliğine katkı sunmuş, edebiyatımızın, düşünce dünyamızın ve kültürel mirasımızın önemli bir ismidir. Böylesine saygın bir şahsiyetin adını bir mezarlığa vermek; toplumsal barışa, kültürel çeşitliliğe ve tarih bilincine hizmet eden zarif bir davranıştır. Buna rağmen, siyasi gerekçelerle veya kişisel rahatsızlıklarla böyle bir ismin kaldırılmaya çalışılması, toplumun değerlerine değil, dar bir bakış açısına hizmet etmektedir.
Bir toplum, geçmişine saygı gösterdiği sürece büyür. Farklı kültürlerin, dillerin, düşünürlerin varlığı bu ülkenin zenginliğidir. Ahmed-i Xani’nin adını silmek, bu zenginliği inkâr etmeye kalkışmaktır. Böyle bir karar, Uşak halkının geniş kesimlerinin hassasiyetleriyle uyuşmamakta, kültürel mirası koruma sorumluluğuyla da örtüşmemektedir.
Bizler, Ahmed-i Xani isminin yaşatılmasını; ayrıştırıcı değil birleştirici bir yaklaşımı temsil ettiğini düşünüyoruz. Uşak’ın bu kararla anılmasını istemiyoruz. Belediyenin, halkın sesine kulak verip bu yanlışı düzeltmesini beklemek en doğal hakkımızdır.
Tarih, kültür ve saygı; günlük politik hesapların çok ötesindedir. Ahmed-i Xani’nin adı da böyle bir değerdir. Bu değeri korumak ise hepimizin ortak sorumluluğudur.
Doğu serhad illeri dernek başkanı
İhsan erdoğan.
Ayrıca Doğu serhat derneği tarafından yapılan açıklamada, bu konuyla ilgili rahatsızlığın geniş katılımlı bir toplantıyla yapılacağıda söylendi.
Ahmed-i Hani Kimdir?
17. yüzyılda yaşayan ve Mem u Zin adlı eseriyle bilinen Kürt edebiyatçı, şair, astronom ve İslam âlimi olan Ahmed-i Hani, kendisi gibi âlim olan İlyas adlı şahsın oğludur. Doğu Anadolu bölgesinde yaşayan ve Osmanlı dönemi şeyh, âlim ve şairlerinden olan Ahmed-i Hani'nin yapılan son araştırmalar neticesinde Hakkari'nin Hân köyünde doğduğu ve bu nedenle Hani adını aldığı bilinmektedir. İlk tahsilini dönemin birçok âlimi gibi ailesinden aldığı eğitimle tamamlayan Hani, sonraki süreçlerde Bağdat, Şam, Halep ve İran medreselerinde uzun süre eğitim görmüş ve onu tarihe not kazıyan benliğini bu eğitimler vesilesiyle kazanmıştır. İyi bir İslami ilim, şiir ve tasavvuf eğitimi almıştır. Çevre halkına faydalı olabilmek amacıyla eserlerini umumiyetle ana dili olan Kürtçe ile kaleme almıştır. Kürtçe'nin yanında Arapça, Farsça ve Türkçe'yi de iyi bilmektedir.
Hayatı boyunca hiç evlenmeyen Ahmed-i Hani, kendini İslam ilim ve kültürüne adadı, büyük bir âlim ve mutasavvıf olma yolunda emek harcadı. Evlenmemiş olsa da yazdığı aşk şiir ve hikâyelerinden duygu yüklü bir insan olduğu görülmektedir. Bir dönem üst tabakaya mensup Selma adında bir kıza aşık olduğu ve bu vesileyle aşk şiirleri yazdığı rivayet edilir. İshak Paşa Sarayı'nın temeli atılırken dua ettiği rivayet edilen Hani'nin bu sarayda kâtiplik yapıldığı bilinmektedir. Bunun yanında gençlik yıllarında Botan Beyi'nin meclislerinde uzun süre bulunduğu gibi diğer beyliklerle de yakın ilişki kurduğu bilinmektedir. Doğubayazıt'ta Muradiye Cami'inde imamlık yapan Ahmed-i Hani, Bayazıt Mir Mir Muhammed'in de divan kâtibi görevini yürüttü. Hayatının son dönemlerine doğru kurduğu Hani Medresesi'nde İslam kültürüne dair dersler verdi ve bölge civarındaki gençlerin İslami terbiye ile yetişmesi için çaba gösterdi. Ahmed-i Hani bir süre dönem itibariyle bölgenin kültür merkezi olan bugünkü Şırnak'ın Cizre ilçesinde yaşadı. Sonraki süreçlerde Doğubayazit'e yerleşti ve burada vefat etti.