Makatın dıştan görünen kısmından 3-4 santim yukarıdaki kalın bağırsağın 7-8 santimlik kısmı olan ve rektum denilen alandaki bağ dokularının gevşemesi sonucu, damarların hem sayıca artması hem de çaplarının genişlemesiyle süngerimsi bir hal almış parmak şeklinde çıkıntı olması halidir.

 

İrsiyet, meslek, gebelik ve doğum, beslenme alışkanlığı, dışkılama düzeni ve tarzı gibi nedenlerden dolayı zuhur eder meme şeklinde ele gelecek kadar büyümüş hemoroitin günümüzde lazer dahil çeşitli biçimlerde tedavisi yapılmaktadır. Birçok kişi tarafından, uzmanlığı bilinen bir hekim tarafından ameliyat olunması önerilmektedir.

 

 

 

Basuru kontrol altına almak ve hastanın şikayetlerini azaltmak için doktorun uyguladığı tıbbi tedavi ve hastanın yapması gerekenler vardır. Amaç bağırsağın düzenli çalışmasını sağlamak ve kabızlığı ortadan kaldırmaktır. Günlük su alımı en az 2 litre olmalıdır. Alkol, kahve ve kola gibi sindirim sistemine zarar verecek içeceklerden uzak durulmalıdır. Beslenirken lifli gıdalara ağırlık verilmelidir. Fakat beslenmeyi çok fazla kısıtlamaya ve diyete gerek yoktur. Yalnız fazla yemek yemekten kaçınılmalıdır. Şişkinliği önlemek için sıcak suyla yapılan pansumanlar tavsiye edilir. Kabızlık için kremler önerilir. İkinci bir tedavi ise hastalığın kontrol edilemediği, şikayetlerin ortadan kaldırılamadığı durumlarda uygulanan cerrahi tedavidir. Bu cerrahi tedavilerden ilki, basur torbalarını çıkarmak için yapılan bir ameliyattır. Ağrı yapmaz ve hastalar tarafından sık tercih edilir. İki hafta sonra basur torbaları düşer, ayrıca hastanede yatmaya gerek yoktur. Fakat her hastaya uygulanan bir yöntem değildir, küçük ve iltihap kapmamış basurlar için uygulanır. Kullanım alanı geniş değildir. Hastanın durumu bu yönteme uygun değilse hemoroidektomi adı verilen yöntemle basur çıkarılır. Hastanede yatma süresi ortalama 1 gündür. Genel anestezi uygulanarak yapılır.

 

 

 

 

· Hiçbir sosyal güvencesi olmayan komşum bir hanım, hemoroidden nasıl kurtulduğunu eşime anlatmıştı, sanırım 1994 yılı olacak. Bu hanım 36 yıldır hemoroidden çok çekmiş, ağrı ve kanama bir yana kaşıntıdan çok utanıyormuş. Bir gün gazetede okuduğu bir tarifi uygulamış ve kısa bir zaman içinde şifa bulduğunu, bu illetten acı çekenlerin de bu uygulamayı yapmalarını tavsiye ettiğini anlatmıştır. Tarif şu: 10 adet kemer patlıcanının yeşil sap kısmını 10 bardak su ile kaynatıp, bu sudan sabah akşam birer bardak içmek. Kemer patlıcanı bulunmadığı hallerde bostan patlıcanın yeşil sap kısımları temizce yıkanır, 10 adet sap için 10 bardak su ağzı kapalı tencerede kısık ateşte yarım saat kaynatılır. Ocak kapatılarak soğumaya bırakılır. Soğuyunca sapları atılır, sarı renkli su buzdolabına konur. Akşam yatarken aç karnına, sabah kalkınca aç karnına 1 su bardağı içilir. Tedavi süresinde sirke, turşu, domates, bulgur, çilek, acı biber kesinlikle kullanılmamalıdır.

 

 

Değerli okurlar, bu kitabın muhtelif kaynaklardan derlenerek hazırlanmış olduğunu belirtmiştim. Şimdi sizlere hemoroit tedavi yöntemini paylaşmak istediğim bir yazıyı aktarıyorum. Bitkisel farmakolog Doktor Daniel Mowrey, Validetion of Herbal Medicine adlı kitabında harici uygulama için şap kökü, atkestanesi, altın mühür, atkuyruğu, karaağaç kabuğu, güvercin ağacı kullanarak bir çay hazırlamanızı öneriyor.

 

 

Herbalist David Hoffman da tuvaletten her çıktığınızda aynı safa, civanperçemi, papatya, sinirotu ve sarı kantaron kullanarak yapacağınız bir merhemi öneriyor. Bu merhemi, her bitkinin tozundan birer çay kaşığı kadarını bademyağı gibi yumuşatıcı bir yağ ile karıştırıp macun haline getirerek hazırlayabilirsiniz. Sarı kantaron hakkında genel bilgi: Sarı kantaron kılıç otu, mayasıl otu ve koyunkıran olarak da bilinir. Türkiye'de yetişebilen bir bitkidir. Sarı, pembe ve mavi renkleri bulunmaktadır. Sarı kantaronun yağı ve çayı yapılarak kullanılabilir. Yaralara çok iyi geldiği bilinmektedir. Sarı kantaron yanık tedavisinde oldukça etkilidir. Ciltteki yanık izlerini gidermede kullanılır. Kas ve eklem ağrılarına iyi gelmektedir. Kan şekerini düşürücü özelliği vardır. Kan dolaşımını düzenlemektedir. Depresyondaki kişiler kullanırsa rahatlama ve gevşemelerini sağlar. Basura iyi gelir. Antiseptik özelliği vardır. Yaraların mikrop kapmasını engeller. Güneş lekeleri üzerinde de etkilidir. Baş ağrılarına ve romatizmal ağrılara da iyi gelir. Mide ülserine ve gastrite de faydalıdır. Sarı kantaron yağı bebeklerde pişik gidermede sağlıklı bir yöntemdir. Ayrıca bebeklerin gaz sancısı olduğunda karın bölgesine masaj yapılarak uygulanmaktadır. Sarı kantaron yağı vücuda masaj yolu ile uygulanır. Ayrıca yara, yanık ve pişiklerde üstüne sürülür. Sarı kantaron yağı içilmez.

 

 

Yapraklarında tanen ve organik asitler ihtiva eden, hafif kabız edici özelliği olmakla beraber bademcik ve boğaz iltihaplarında ve basurda müspet neticeleri saptanmış olan böğürtlen, kavak merhemi ile birlikte haricen kullanılan düğün çiçeği, basur memelerini yumuşatmak için haricen kullanılan kakao yağı, basur memelerinin meydana gelmesini önleyici özelliğe sahip kestane, tütsü olarak kullanılan nazar otu çiçekleri basur için tavsiye edilenlerdendir.

 

 

Kabızlığı giderici, solucan düşürücü, meyvesi hazmı kolaylaştırıcı ve basur memelerinden doğan şikayetleri giderici pek çok özelliğe sahip şeftalinin çekirdeği de hemoroitin doğal ilaçlarından biridir. Çekirdekleri kırılıp her sabah aç karnına 2-3 tane yenildiği zaman ve 3-4 hafta devam edildiğinde yararının iyileşmiş olduğu görülecektir.

 

Ebegümeci, akşamdan yıkanarak sabaha kadar bekletilir. Sabahleyin biraz ateşte ılıtılarak içilir.

 

Yarım tatlı kaşığı ince kıyılmış andız otu kökü orta boy bir su bardağı dolusu soğuk suya eklenir ve demlendikten sonra süzülerek günde 2-3 fincan içilir.

 

Basurun en iyi ilacının rakı olduğu birçok kişi tarafından denenmiş ve 2 günde bu illetten kurtulunduğu gözlenmiştir. Rakının tatbiki şöyledir: Rakıya bandıracağınız bir parça pamuğu makata tıkın. Rakının alkolü makattaki memeli mayasıl denilen kan torbalarını ve şişen kan damarlarının indiği iki günde görülecektir. Tecrübe edilmiş bir deneyim olduğu için çekinilecek hiçbir sorun yoktur.

 

 

Aloe vera: Aloe jeli sıkıştırıcı ve yara iyileştirici özelliklere sahiptir. Haricen anal bölgeye uygulanır. Oral yolla alındığında ise müshil etkisi yapar. Hintli doktorlar hemoroitin neden olduğu yangılar tamamen yok oluncaya kadar günde 3 defa yarım bardak aloe suyunun içilmesini öneriyorlar. Aloe suyu aktarlarda satılmaktadır. Kesinlikle aloe suyunu kendiniz yapmamalısınız, çünkü yaprağın iç bölümleri son derece güçlü laksatif (bağırsakların fazla çalışmasından dolayı ortaya çıkabilecek sulu dışkılı ishal) bir etkiye sahip olduğu için bazı sorunlara yol açabilir.

 

 

Karakafes otu, bağışıklık sistemini uyararak yaraların iyileşmesini ve üzerlerinde yeniden deri oluşumunu hızlandıran allantoin bakımından zengin bir bitkidir. Bitkisel yağla karıştırılan karakafes otu tozunu gerekli bölgelere uygulayabilir ya da ince dikenlerini yumuşatmak için yaprağın kendisini hemoroitin üzerine koyabilirsiniz. Uygulanan bu materyal, yapılacak bir duş esnasında temizlenir.

 

 

· Sinir otu: Halk arasında çok ünlü bir hemoroit ilacı olarak tanınmaktadır. Sinir otu, tıpkı karakafes otu gibi allantoin içerir. Sinir otuyla hazırlanan bir merhem sorunlu bölgeye sürüldüğünde rahatladığınızı göreceksiniz.

 

Çobanpüskülü, hemoroit ve varis gibi problemlerin tedavisinde çok eski zamanlardan beri kullanılmaktadır. Bitki içeriğinde antiinflamatuar özellikleri olan kimyasallar barındırır. Dahili kullanım için bitkinin köklerinden tepeleme dolu 5 çay kaşığını 250 ml litre kaynar suya atarak hazırlanan çayı tatlandırmak için biraz bal katılır. Eğer haricen kullanılacaksa bitkinin tentürünü (nasıl yapılığı kitabın başlarına izah edilmiştir) tercih etmelisiniz.

 

· Halile: halilenin faydaları arasında ilk sırada kabızlık ve basura olan etkisi gelir, daha sonra ise ağrı dindirici ve yara giderici yararlarından söz edilir. Sinameki kadar yoğun olmayan, ama bağırsağı iyi bir şekilde temizleyen bitkidir. Hemoroit tedavisinde kullanımı: her gün öğüttüğünüz kara halile tozundan 1 çay kaşığı tüketin ve ardından su için. Diğer yandan 1 çay kaşığı halile tozuna 1 çay kaşığı bal ekleyerek kullanabilirsiniz. Halile ile ilgili genel bilgi: kabızlık ve basura iyi gelmesinin dışında, ağız içi yaralarına, diş etinde oluşan kanamalara da iyi gelir. Sarıhalile ve karahalile olmak üzere iki türlüdür. Özellikle karahalile siyah mücevher olarak anılan bir bitki türüdür. Dişlerde oluşan çürüklere iyi gelir. Spazm çözücü etkisi ile mideye faydalıdır. Yaraların hızla iyileşmesini sağlar. Ağrıları dindirir. İshali önlemek için karahalile haşlanarak kullanılır. Dışkıda görülen kan için uygulanabilir. Kan şekerini düşürür. İdrar tutukluğu ve ağrılı idrarı iyileştirir. Damarı büzücü etkisi bulunur. Uzun süre devam eden yüksek ateşte etkilidir. Sindirim sistemini düzenler. Zayıf kişilere kilo aldırırken, kilolularda zayıflamaya yardımcıdır. Karaciğerin uyarılmasını sağlar. Vajinada oluşan akıntıları azaltır. İdrar kaçırmalarını önler. 5 duyu organının da düzgün çalışmasını destekler. Ödem atılmasını sağlar. Astıma iyi gelir. Boğaz ağrılarını azaltır. Kronik öksürükleri dindirir. Kullanımı: 50 gram karahalile bitkisini tavaya ekleyin ve 10 damla kadar sıvı yağ ilave ederek kısık ateşte 10 dakika süresince yakmadan kavurun. Kavurduğunuz halile bitkisi soğuduğu zaman toz haline gelene kadar öğütücüden geçirin. Ödem, kabızlık, idrar kaçırma, öksürük gibi yukarıdaki tüm problemleriniz için haftada 3 kez tüketin.