Bugun...



ZONA TEDAVİSİNDE BİTKİSEL DESTEK

"ZONA"Halk arasında gece yanığı olarak bilinen zona, sinir ucu iltihabıdır.

facebook-paylas
Tarih: 18-02-2024 17:17

ZONA TEDAVİSİNDE BİTKİSEL DESTEK

Halk arasında gece yanığı olarak bilinen zona, sinir ucu iltihabıdır. Zonaya neden olan, suçiçeği hastalığı virüsüdür. Suçiçeği genellikle çocukluk döneminde geçirilen ve solunum yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Suçiçeği iyileştikten sonra, hastalığa neden olan virüs vücuttan tamamen yok olmaz ve bazı sinirlerin içine yerleşerek uyur vaziyette kalır. Vücut direnci zayıflayınca ortaya çıkar. Uzun yıllar boyunca hiçbir sorun yaratmaz. Ancak bazı kişilerde vücudun direncinin azalmasıyla, uyuyan bu virüs uyanır. Yerleştiği sinirin içinde çoğalır ve sinirin uçlarına, sinirin dağıldığı deri bölgesine gelerek ağrı ve cilt döküntüsüyle seyreden zona hastalığını oluşturur.
 
Vücudun zayıf düşmesine yol açan nedenlerin başlıcaları şunlardır: Bazı enfeksiyonlar, yorgunluk, uykusuzluk, dengesiz beslenme, aşırı kilo kaybı, stres, alınan bazı ilaçlar, kanser gibi hastalıklar.
 
Zona, çocuklar dahil olmak üzere her yaşta görülür. Sadece sinirin bulunduğu alanda görülür. Ancak elli yaşın üzerinde, yaşlılarda ya da kemoterapi görenler gibi bağışıklık sistemi zayıf olanlar ile başka hastalığı olanlarda daha ağır seyreder.
 
 
BELİRTİLERİ
 
 
Zona ağrı ve döküntüsüyle seyreden bir hastalıktır. Bu iki belirti de tüm vücutta değil sadece sinirin bulunduğu alanda görülür. Zonada yüz, saçlı deri, gövde, kol ve bacaklar gibi vücudun herhangi bir bölgesinde sinirler tutulabilir. Bununla beraber en sık tutulan bölge göğüs bölgesidir. Ağrı ve döküntü vücudun sağ ve sol bölgesi olmak üzere bir yarısında bir kuşak tarzında yerleşir. Ağrı, deri döküntüsünden önce ortaya çıkabilir. Hastalar ağrıyı zonklama, batma, yanma, bıçak saplanması, karıncalanma, uyuşma şeklinde hisseder. Ağrının ardından deride bir kızarıklık ve üzerinde yerleşmiş su dolu kabacıklar ortaya çıkar. Bir ay içerisinde bunlar kurur ve kabuklaşarak iyileşir. Ağrı bu dönemde devam eder ve döküntünün iyileşmesiyle kaybolur. Ancak bazen, özellikle de yaşlı kişilerde ağrı döküntünün iyileşmesinden sonra da devam eder.
 
 
TEDAVİSİ NASIL YAPILIR ?
 
 
Zona hastalığının belirgin bir tedavisi yoktur. Kabartıcıkları kurutmak için steril toz ve ağrı kesici ilaçların da verilmesi gerekir. Hastalığın tanısı deri belirtileri görülünce kolaydır. Deri belirtileri yokken ağrı yapabilecek diğer hastalıklar araştırılmalıdır. Tedavide B1-B6 vitaminleri, antiinflamatuar ilaçlar, kaşıntı için antihistaminik ilaçlar ile krem ve solüsyonlar kullanılmaktadır. Gözü tutan zonada, göz ilaçları da tedaviye eklenmelidir.
Hastalık sırasında istirahat ve beslenme önemlidir. Direnci çok düşük kişilerde hastalığın tüm vücuda yayılabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Hastalık döneminde banyo yapmanın bir sakıncası yoktur. Ancak sıcak banyo ağrıyı arttırabilir. Banyo sonrası kabarcıkların mikrop kapma riski vardır. Bu nedenle banyo sonrası antiseptik solüsyonlarla pansuman yapılması önerilir. Ağrının inatçı olduğu vakalarda anti depresanlar, sinir blokajı gibi yöntemlerden yararlanılabilinir.
 
 
Hangi hastalıklarla karıştırılabilir?
 
 
Zona hastalığı ani ve çok şiddeti gelişen ağrıyla görülebiliyor. Virüs hangi sinir uçlarını tuttuysa, ağrı o bölgede gelişiyor. Özellikle ciltte henüz döküntü oluşmamışsa, bu ağrı kalp krizi, apandisit, böbrek taşı ağrılarıyla karıştırabiliyor. Cilt döküntüleri de herpes enfeksiyonları, lokalize temas egzamaları ve bazı mikrobik cilt enfeksiyonlarıyla karışabiliyor.
 
Nelere yol açabilir?
 
 
Zonanın bazı hastalarda cilt döküntülerinin enfekte olabilmesi veya ciltte kalıcı iz bırakması görülebilmektedir. Nadiren de olsa hepatit, zatürre, beyin ve beyin zarlarının iltihaplanması gibi komplikasyonlar da gelişebiliyor.
 
Tedaviye ne zaman başlanmalı?
 
 
Hastalığın tedavisinde antiviral ilaçlardan faydalanılıyor. Bu ilaçların özellikle ilk yetmişiki saat içerisinde başlanması, hastaları hastalığın oluşturduğu ciddi komplikasyonlardan koruyor veya sekelleri (hastalıktan sonra yerleşip kalan
işlev ve doku bozukluğu) azaltıyor. Erken dönemde tedavi sayesinde özellikle zona geçirildikten sonra oluşan ağrı daha hafif seyrediyor.
Zona tedavisinde bitkisel destek
 
 
Zona tedavisinde bitkisel destek olarak kullanılacak bitkiler ve kullanım biçimleri şöyle:
 
 
· Lahana: bir miktar lahana yaprağı mikserden geçirilir. Bir tülbent yardımıyla sıkılarak elde edilen özsuyu kabarcıkların üzerine sürülür.
· Herdemtaze: bir miktar herdemtaze bitkisi mikserden geçirilir. Tülbent yardımıyla sıkılıp elde edilen özsuyu kabarcıkların üzerine sürülür.
· Aslanpençesi: havanda dövülerek toz haline getirilmiş ya da ince kıyılmış birer yemek kaşığı aslanpençesi, papatya, gazel boynuzu ile ikişer buçuk yemek kaşığı meşe ağacı kabuğu, adaçayı ve iki yemek kaşığı yulaf iyice karıştırılıp harman edildikten sonra, bir litre suyun içine dört yemek kaşığı bitki harmanı katılıp kaynatılmasının ardından içine daldırılacak olan bir sargı bezi sıkılmadan kabarcıkların üzeri sarılır. Posası da iki sargı bezinin arasına konularak kabarcıkların üzerine tampon yapılabilir.
 
· Armut: armutun güçlü bir antiviral bileşik olan kafeik asit bakımından zengin olması sebebiyle, yiyerek veya suyunu içmek suretiyle yararlanabilirsiniz.
· Oğulotu, zufa otu, çorduk, yabani mercanköşk, nane, biberiye ve kekik gibi bitki karışımından yapılan çaya bir parça meyankökü ilave ederek içebileceğiniz gibi, döküntülerin üzerine de uygulayabilirsiniz.
 
· Semizotu: bu bitki, herpes ilacı olarak ün yapmıştır. Bu muhteşem sebzeyi ıspanak gibi pişirerek lezzetli bir yemek olarak tüketebilirsimiz.
 
· Ihlamur: tohumu ile birlikte yirmi dakika suda kaynatılır. Süzülerek edilen sıvıya dövülmüş fesleğen tozu, gelincik kapsülü ve çiçekleri, erkeçsakalı otu eklenip yirmi dakika daha kaynatılır. Süzülerek bir kaba boşaltıldıktan sonra dinlendirilir. Dinlendirilen bu su ile gün aşırı el ve ayak banyosu yapılır.
 
· Dört su bardağı suya dört kaşık ezilmiş kuşburnu konur. Yarım saat kaynatıldıktan sonra tatlandırılır. Bu karışımdan günde üç bardak içilir.
· Akdiken: yaprakları onbeş dakika kaynar suda bekletilir. Süzülüp şerbet kıvamına gelinceye kadar şeker ile tatlandırılarak karıştırılır. Şerbet olarak hazırlanan sıvı, tedavi süresince günde üç fincan içilir.
 
· Zona ağrıları için yirmibeş gram meşe kabuğu, on gram aslanpençesi otu, yirmi gram yulaf, on gram papatya, yirmibeş gram adaçayı, on gram sarıyonca iyice karıştırılır. Bir litre suya bu karışımdan dört yemek kaşığı ekleyerek on dakika kaynattıktan sonra beş dakika demlenmesini bekleyin. Bu su ılınınca günde birkaç kere ağrılı bölgeye tampon yapın. Kalan ılık otları gece yatmadan önce ağrıyan bölgeye kompres yapın.
 
· Acı kırmızıbiber: içerdiği kapsaisin, deri altındaki sinir hücrelerinin ilettiği acı mesajlarını engelleyerek ağrının giderilmesine yardımcı olur. Birkaç yıl önce yapılan araştırmalar, kapsaisin içeren merhemlerin son derece yararlı sonuçlar verdiğini kanıtlamıştır.



Kaynak: Haber Merkezi

Editör: İzzet Dönmez




Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER SAĞLIK Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI