Bugun...



Dünya'da ki Ve Türkiye'de ki İlk Kadın Ayaklanmaları

Ege Bölgesinde Meydana Gelen 2 Büyük Kadın Ayaklanması.

facebook-paylas
Güncelleme: 08-03-2023 01:06:39 Tarih: 08-03-2023 00:27

Dünya'da ki Ve Türkiye'de ki İlk Kadın Ayaklanmaları

Merhaba değerli Uşak Esnaf Gazetesi okuyucuları ve değerli takipçiler bildiğiniz üzere yarın 8 Mart Dünya Emekçi kadınlar günü ve tüm Dünyada olduğu gibi Ülkemizde ve şehrimizde de kadınlar günü bazı etkinliklerle kutlanıyor,şimdi bu özel haberimizde sizlere kutlanmasına  çok da hazin bir öyküsü olan 8 Mart tarihinden daha doğrusu 8 Mart 1857 tarihinden kısaca bahsedeceğim ardından ise Şehrimizde yaşanan ilk kadın isyanını sizlere anlatacağım,bir sürçü lisan edersek affola.

8 mart Dünya Emekçi Kadınlar gününün doğuşu Amerika'nın New York kentinde bir tekstil atölyesinde çalışan yüzlerce kadının düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için grevler yapması ile başladı,Bu grevler sırasında çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can vermiş, bu olaylardan 52 yıl sonra (1910), Danimarka'nın Kopenhag kentinde düzenlenen II. Sosyalist Enternasyonal toplantısında Clara Zetkin'in önerisiyle, 1857'de başlayan, kadın haklarının kazanılması ve kadınların birlikteliği mücadelesinin her yıl "Kadın Günü" olarak kutlanması kararlaştırılmıştır.

 

Ülkemizde ise ilk olarak 8 Mart 1921 Yılında "Emekçi Kadınlar Günü" adı altında kutlanmıştır,1975 yılında ve o günden bugüne ise daha etkin bir biçimde daha yaygın ve toplumssal olarak kutlanmaya başlamıştır.

 

Evet değerli dostlar işte kadınlar gününün başlamasına sebep olan olay ve o olayın meydana gelmesine sebep olan etkenleri böyle sıralayabiliriz, lakin son yıllarda kadınlar günü kutlamalarının aslında pek başlama amacınada uymadığını söylemek mümkün.


Türkiye’de İlk Kadın Ayaklanması


Türkiye’de gelişen ilk kadın ayaklanması Dünya’da ki ilk kadın ayaklanması olarak ta gösteriliyor. Tarihte kadınlar tarafından gerçekleştirilen “ilk protesto”nun, 1828 tarihinde İzmir’de yaşandığı ortaya çıktı.İzmir Büyük Şehir belediyesinin arşivlerindeki belgelere göre   ekmek fiyatlarının zamlanmasına büyük tepki gösteren kadınlar, 3 gün boyunca sokakları işgal etti. Bu protesto sonunda zam geri alındı.

 

Belgelere göre, dönemin İzmir Valisi Hasan Paşa tarafından verilen izinle yapılan “ekmek zammı” önce erkekler tarafından protesto edildi ancak sonuç alınmayınca kadınlar çocuklarıyla birlikte sokaklara çıkarak 3 gün boyunca süren protesto gösterileri yaptı. İzmirli kadınların bu protestosu sonrasında ekmek zammı, Hasan Paşa’nın devreye girmesiyle geri alındı.

 

O dönemlerde İzmir’de bulunan Avusturya - Macaristan İmparatorluğu’nun elçisi Baron Anton Prokesch von Osten tarafından tanık olunan olaylar, 1934 yılında Avusturya’da yayımlanan “Jahrbücher der Literatür” (Edebiyat yıllığı) isimli derginin 67. ve 68. sayılarında kaleme alındı. İzmir’de bulunduğu dönemde eski Smyrna’yı arkeoloji dünyasına tanıtan Baron Von Osten, kaleme aldığı yazısında, İzmir’de yaşanan kadın eylemlerini olduğu gibi anlatarak, Türk kadınının zam karşısında gösterdiği mücadeleye geniş yer verdi.


Uşağın İlk Kadın Ayaklanması "TARAKÇI YAĞMASI"


Türkiye'de adından söz ettiren ve dönemin kaymakamının görevden alınmasına sebep olan 2. Kadın ayaklanması ise Uşak'ta yaşandı

Şimdi gelelim İlimizde yani Uşak'ta yaşanan ilk kadın isyanına sahne olan  bu olayda  13 mart 1908 yılında gerçekleşmiş olup tüm Türkiye'yi ayağa kaldıran bir isyan olarak tarihteki yerini aldı.

 

Tarih 13 Mart 1908, günlerden Cumadır. Uşak merkez ve çevre köylerinden 1500 kadın Ulu Cami ile Burma Cami arasındaki İplik Pazarı’nda toplandılar. Yanlarında çocukları ile birlikte çıkrık ve kirmanları da vardı. Yüzleri asık ve öfkeliydiler.


1870’lerden itibaren Avrupa ve ABD'den Şark kökenli halılara büyük bir hızla yükselen talep neticesinde Batı Anadolu’da halı-kilim dokuma büyük bir ticari sektör haline gelmiş, yalnız Uşak’ta 1885’ten sonraki 10 yıl içinde dokunan halı 75.000 metrekareden 250.000 metrekareye çıkmıştı.

Batının bu müthiş talebi karşısında, Anadolu halılarını dünyaya pazarlayan yabancı firmaların birleşip kurdukları O.C.M adlı şirket, tekel oluşturarak Uşak, Kula, Gördes ve Demirci gibi geleneksel halıcılık merkezlerinde 17 halı fabrikası açmıştı. Bu fabrikalarda halı ipliği üretilmeye, ip ithal edilerek el emeği devre dışı bırakılmaya, elle yün temizleme, yün eğirme ve boyama işi yapan onbinlerce işçi-emekçi kadının işi elinden alınmaya, küçük üretime dayalı Anadolu yerli sanayii çökmeye başladı.

 

İşsiz kalan ve gittikçe yoksullaşan öfkeli kadınlar yürüyüşe geçerek İngiliz sermayesi tarafından kurulan Tiridoğlu, Yılancıoğlu ve Bacakoğlu halı fabrikalarını bastılar, yağmaladılar, makinalarını kırıp yerle bir ettiler, ardından fabrika binalarını ateşe verdiler.

 

Olaylar üç gün sürdü.

 

Şehre yeni atanmış olan Kaymakam Tevfik Bey, isyanı bastırmak için 14 kadını tutukladı.
Kadınlar bu kez tutuklanan arkadaşlarının serbest bırakılması için kaymakamlığa yürüdüler. İsyanı bastıramayan, tutukluları serbest bırakmak zorunda kalan Uşak Kaymakamı görevden alındı.(O tarihte Uşak ilçe idi ve Kütahya iline bağlıydı.)

İsyandan büyük zarar gören yabancı şirketler Osmanlı Sarayı’na şikayette bulundular.


Saray, olayın soruşturulması için Anadolu Valisi Ahmet İzzet Paşayı görevlendirdi. Ahmet İzzet Paşa da ilk iş olarak Bursa'dan müfettiş Daniş Bey'i Uşak’a gönderdi. Daniş Bey uzun çabalar sonunda isyancılarla fabrika sahiplerini barıştırdı. Ancak olaylar yatıştıktan sonra da fabrikaların açılması durumunda halkın tekrar isyan edeceğini rapor ettiği için Osmanlı devleti, halkın tekrar ayaklanacağı korkusuyla fabrikaların yeniden açılmasını 10 yıl geciktirdi.

 

Uşaklı kadın işçilerin bu eylemi Osmanlı kadın emek tarihine “Tarak Yağması” olarak geçti. Bu olay, kadının isyan ettiği zaman ne kadar kararlı ve güçlü olduğunun belgesidir.

 

Evet anlattığımız gibi Uşak ilinin kadınlarının gücüde hiç küçümsenmeyecek derecede büyük bunu tarihimizde fazlası ile ispat etmişler,gelin şimdi hatıraların ışığında ve yarın  Dünya Emekçi Kadınlar Günü olması dolayısı ile yazımızı kadınlarımızı anlatan güzel bir cümle ile bitirelim..


"Çünkü toprağa en yakın yaşayan kadınlardır. Uzanıp dokunabildikleri insanlar arasında yaşayan kadınlardır; yarayı hissedebilen, kan kokusunu duyabilen kadınlardır..."
(J.M.Coetzee)

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününüz Kutlu Olsun.

Saygılar Bizden Efendim

İzzet Dönmez
izzetdonmez064@gmail.com
İletişim :0 507 354 28 04

 




Kaynak: Haber Merkezi

Editör: İzzet Dönmez




Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER BİLMEDİKLERİNİZ Haberleri

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
GAZETEMİZ

Web sitemize nasıl ulaştınız?


nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI YUKARI