Tweet |
Şişmanlık, vücutta fazla miktarda yağ birikmesi sonucu ortaya çıkan ve mutlaka tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Tıp dilinde obezite olarak tanımlanır. Obezite, besinlerle alınan enerji miktarının metabolizma ve fiziki aktivite ile tüketilen enerji miktarını aştığı durumda ortaya çıkar.
İstatistiklere göre; şişmanların daha çabuk yaşlandıkları, şeker hastalığı, damar sertliği, kalp hastalıkları, karaciğer ve safra kesesi hastalıkları, tansiyon yüksekliği, akciğer hastalıkları, romatizmal hastalıklar gibi pek çok sağlık sorununa yakalanma oranı daha yüksek olmaktadır.
Şişmanlık, pek çok hastalığın ya ana nedeni ya da destekleyicisi olmanın yanında hayat kalitesini olumsuz yönde etkileyen yönlere de sahiptir. Her yıl milyonlarca insan aşırı kilolarından dolayı kendini mutsuz hissetmekte ve Obeziteden kurtulmak için yüksek tutarda paralar harcamaktadır.
NEDENLERİ
Hatalı ve aşırı beslenme alışkanlıklarının yanında, hormon bozukluklarından da kaynaklanabilmektedir.
TEDAVİ
Şişmanlıktan korunmak için dengeli ve yeterli beslenmeye ve düzenli olarak spor yapmaya dikkat edilmelidir. Eğer hormonal dengesizliklerden kaynaklanan obezite söz konusu ise doktor kontrolünde gerekli tedavi yapılmalıdır. Her halükarda dikkat etmek gereken husus ise, bilinçsizce ilaç, diyet vesaire çarelere başvurmamaktır. Birkaç kilo fazlayı vermek için bütün sağlığından ve hatta hayatından olan insanlar vardır.
Hormonal bozukluklar bizim elimizde olmayabilir. Fakat yediklerimizi kontrol etmek ve hareketli bir hayat yaşamak bizim elimizdedir.
Bugünün estetik sorunu ve geleceğin ölüm sebebi şişmanlık
Şişmanlık, küresel boyutta bir halk sağlığı sorunu ve ekonomik bir problemdir. Günümüzde aşırı kilo yani şişmanlık ve bunların oluşturduğu sağlık sorunları artık o kadar sıklaşmıştır ki küresel sağlıksızlığa en büyük katkıyı sağlayan kötü beslenme ve enfeksiyöz (bulaşıcı hastalık meydana getirici) hastalıklar bile ikinci plana geçmiştir. Son yıllarda özellikle gelişmiş ülkelerde şişman insan sayısında hissedilir düzeyde artış saptanmaktadır. Avrupa’da, bilhassa İngiltere’ de ve Amerika’da artış inanılmaz boyutlara ulaşmıştır. Dünyada son dönemde yapılan araştırmalar, şişmanlık oranını ülkelere göre değişmekle birlikte yüzde on ile yüzde otuz arasında bildirmektedir. Neden bu kadar artmaktadır? Teknolojinin ve bilimin ilerlemesi ve son yıllardaki ekonomik düzelmeler insanları daha rahat ve hareketsiz bir yaşama itmiştir. Buna gıda alımının hızlı ve daha yağlı alınması da eklenince şişmanlık kaçınılmaz olmaktadır. Ülkemizde de gelinen noktada şişman insan sayısında hissedilir bir artış gözlenmektedir. Ülkemiz insanının hamur işi ve tatlıya olan bağımlılığı açısından tarihsel bir geçmişinin olduğu da hesaba katılırsa, gelecekte ciddi bir şişman popülasyonu ile karşı karşıya kalacağımız kesindir.
Lifli gıdalar ve acı biberin şişmanlığı önlemeye katkıları
Lif, yani posa, bitkilerin vücudumuz tarafından sindirilemeyen kısmıdır. En önemli lif kaynakları; tam buğday unu, buğday kepeği, elma gibi kabuklu meyveler ve kök sebzelerdir. Lifler sindirim sistemini düzenler. Başta kolon kanseri olmak üzere birçok sindirim sistemi rahatsızlığının sebeplerinden biri lifli gıdalarla beslenmemektir. Lifli gıdalar tok tuttuğu için zayıflamaya yardımcı olduğu gibi fazla kiloları da engeller.
Acı biber: Metabolizma hızınız organlarınızın çalışmak için gün boyu ihtiyaç duyduğu minimum enerji miktarını belirler. Metabolizmanızı hızlandırmak, vücudun yaktığı kalori miktarını arttırarak fazla kilolardan korunmayı sağlar. Acı biberde bulunan ve acılığı veren capsaisin maddesi metabolizmayı hızlandırmakta çok etkilidir. Yemeklere acı biber ekleyerek gün boyu yaktığınız kalori miktarını arttırabilirisiniz.